7 Ağustos 2014 Perşembe

düğün evi, cenaze evi = evlen

1-Annemin çok yakın bir arkadaşı, 6 ay önce eşini kaybetti.
Cenaze boyunca kolundaydım . Dedim ki bir ara, "ne mutlu sana onun gibi bir kocan oldu, 40 yıllık evlliliğiniz/ömrünüz kırıp dökmeden ne güzel geçti" .
Patavatsız da değilimdir aslında ama yeri değildi o lafın.

2-Annemin kuzeni, 5 sene önce eşini kaybetti.
Kaçarak evlenmişler. Adam son on senesini kalp hastalıklarıyla geçirdi. Karısı , kocasının onu hemşiresiyle aldattığını öğrendiğinde adamın az bi ömrü vardı , ses etmedi.
Kadın madde1'deki kadın gibi çok üzgün, bitkindi. Aldatıldığını öğrenmemiş gibi.

madde1'deki kadın, cenazede söylediğim lafı "koca bulamadım bir türlü" gibi mi algıladı bilemiyorum ama, önce annem üzerinden "başkasınıbulbidaaaevlen" çağrılarını direkt yapıyor. Yani aslında sana demek istedim ki teyzecim "hepimiz ölücez, siz şahane bir çifttiniz. Onsuz yaşamak artık çok zor olacak . Ama 60 yaşının 40 yılını onunla geçirdiğin için şükretsen..Ruhunu rahat bıraksan"  demek istedim.
Bıdıbıdı çok konuşan helehele akıl veren biri değilim ancak bi gaflet işte...

madde 2'deki kadın evleniyor. Karısını kaybetmiş bir adamla. Sıradan bir nikahla falan değil, tekneli, müzikli, şıkır şıkır bir düğünle evleniyor.

Annem üzerinden mesajlarla , "evlen evlen" lafları geliyor .
Tabi annem bunları bana "ya bak sakın bana carlama, madde 1 teyzen evlensin bulsun birini, madde 2 deki teyzen de çok mutluymuş sen de mutlu ol istiyolarmış. Ben söylüyorum onlara seni ama..."

Anneme aradan çekilmesini , teyzeleri bana yönlendirmesini söyledim. Kadınlar kendi aralarında konuyu dolandırdıkça sakız oluyo..Konuştuklarını yüzüme karşı söylemelerinin zor olacağını düşünmüştüm, konu da kapanırdı ama öyle olmadı. Aradılar ve gayet rahat aradılar, konuştular.

Madde 1 asla evlenmeyecek. Sonsuz bir bağ ile bağlı kocasına. Kocasının kendisine en büyük itirazı, ses yükseltmesi "ayyyyy madde-birrrrrrrrrr"  şeklindeydi.
Madde 2 hakkında pek bilgim yok ama şimdi hayatının aşkını bulmuş gibi.

Aşk çiçekte, böcekte falan diyemeyeceğim ama "huzur" diye bişey var. Sımsıkı sarıldığım. Yerine birşey koymak istemediğim, değişmesini istemediğim.

Evlenmeden önce flört gerek, tanımak gerek, aileler var, çocuk var. Yazarken bile düşünmekten, çoğaltmaktan sıkıldım. Çok gereksiz , yorucu hamleler.

Şimdi benim oğlumla geçirdiğim , arkadaşlarımla demlendiğim , aylak aylak yürüdüğüm, araba kullandığım, boşboş tavana baktığım, evimi düzenlediğim, seyahat ettiğim, dedikodu yaptığım, radyo dinlediğim, yıldızlara baktığım, alışveriş yaptığım, anime çizmeye çalıştığım  zamanların yerine ya da yanına biri lazım he mi?

Yedirmem.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder