7 Ağustos 2014 Perşembe

Sıvı Sabun

Ne zaman hayatıma, tamamen yerleşti düşünüyorum bulamıyorum. Sanki birden unuttum mis gibi pembe-beyaz çizgili  duru sabunu, birden yıvışyıvış hayatımda bitiverdi.

İlk parasız kaldığım günün , ilk alışverişi- ki alyansı kuyumcuda okuttuğum para ile - evde sıvı sabun yok. Listede adı var, alıcam.

Gittim markete. Sıvı sabunların karşısında dehşete düştüm.

Kimsin kızım sen? Ben duru kalıp sabun severim aslında, palmolive de olabilir. Seni neden , nasıl bir ezberle alıyorum. 5 kalıp sabun fiyatına , küçük pompalı sıvı sabun hı? Daha avukata para verilecek, araba bakıma sokulacak, sıvı sabun kim ya?  Sıvı sabun standı karşısında 15 dakika geçirdiğime eminim.
Dehşet...
Böyle böyle  hayatıma yavşayan daha neler vardı acaba?
Markette gezindim. Havlu kağıt..Al işte..Peçete var zaten, Mutfakta tezgah bezi var, ne işe yarıyor - hiç! Onun işini yapan varken bir de bekçi gibi havlu kağıt almışım, fillilerinden.
Parke-seramik-cam temizleyicileri hepsi ayrı ayrı..Bu ne ya? Aldım bir pril, hepsini prille temizledim.
Cam önünde menekşelerim vardı. Anneannem vermişti. Onlara vitamin falan lazımdı.
Ya ben menekşe sevmem ki, yani özel olarak sevmem. Bir menekşem eksikti, ilk fırsatta anneanneye geri götürülecekti. Kendisiyle çiçek yarışını , vitaminle de olsa kazanamayacaktım, neyin vitamini, kendime b vitamine alsam daha iyi, sinirlere iyi gelir.

Sıvı sabun aydınlanmasından sonra çok değiştim.

Evde gereksiz ne varsa gittigidiyor.com da satmaya başladım. 1 liradan açık arttırma açarak.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder